İlk defa 1939 yılında yayımlanan Sarnıç’taki öykülerde; Doğu’dan Batı’ya, taşradan şehre, sevgiden korkuya, mevsimlerden kederli evlere, amele sorunlarından şehvet ve erotizme kadar geniş bir tematik yelpaze karşılıyor okuru. İnsanları sevmeye çalışan, şehri yüreğinde koca bir sıkıntı olarak taşıyan huzursuz bir seyyah öyküden öyküye dolaşıp duruyor. Gösterişe, şöhrete yabancı olmasa da onları küçük şeylere, mütevazılığa asla yeğlemeyen alçakgönüllü bir duruş sergiliyor. Sıradan ve samimi ilişki ...