O sıra önüme koyduğum mesele, bana tamamıyla kapitalist üretim tarzı tarafından ezilmiş görünen bir toplum algısından çıkmaktı. Etrafımdaki toplum bana bir metalar yığını, paranın ya da finans mekanizmalarının birbirleriyle ikame edilebilir kıldığı bir soyut değerler yığını gibi görünüyordu; tek taraflı bağların içinde yassılaşmış, gerilimleri adeta yürürlükten kaldırılmış bir kapitalist dünya. Bu kapitalist dünyada artık doğal olan, yani sanayi öncesi olan ve imal edilmiş olmayan hiçbir şey bul ...