“Galiba hatıraları böylesine kederli yapan, onları çoğaltamayacağımızı bilmek...” Bir yayınevinde genel yayın yönetmeni olan Rıdvan, elli üç yıl önce yazılmış esrarengiz mektuplar almaya başlar. Tuhaf yöntemlerle kendisine ulaştırılan bu mektuplarda anlatılanların kurmaca mı, yoksa gerçek mi olduğunu anlamaya çalışırken, geçmişten günümüze uzanan sancılı bir sırrın içine çekilir. Okuru hafızanın tekinsiz dünyasıyla varoluşun gerçek çıkmazları arasında dolaştıran Nermin Yıldırım, aynı dönemde far ...