Kuş cıvıltılarının doldurduğu yazı muştulayan masmavi göğe doğru kafamı kaldırıp baktığımda sanki gözlerini yola dikmiş gelip gideni seyreden, onları karşılayan, uğurlayan evlerin yalnızlık alıcı estetik yapılı pencereleriyle göz göze geliyorum. Gözüm ne zaman bir pencereye ilişse babam,
“Ragif, oğlum kafanı kaldırma bak çok ayıp! Evlerin pencerelerine bakılmaz. Yolda giderken ayağının ucuna bakacaksın. Büyüklerimiz buna “nazar ber kadem” derler. Çarşıda, yolda, şehrin içinde nerede olursan ...