20. yüzyılın özellikle ikinci yarısından sonra toplumsal, siyasal ve kültürel alanda vuku bulan bir takım gelişmeler, toplumsal kuralların normatifliğinin sorgulanmasına ve onların artık işlevsellikleri ekseninde değerlendirildiği bir sürecin doğmasına yol açmıştır. Böylesi bir ortamda felsefenin gelecek için hala bir takım politik ideallere sahip olup olmadığı şüphesiz ilgi uyandırıcı bir sorudur. Çağdaş felsefe özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinden bu yana, yeni siyaset ve demokrasi tart ...