’80 şiirinin verili kodlarını poetik olarak geliştiren, bunun için dönemin katılaşmış kamusal aklıyla sancılı teorik tartışmalara giren, şiirini gidimli dilin şiir dışı sabitelerinden arıtarak modern şiirimizin Auschwitz sonrası mecrasını dizeleriyle işaretleyen Metin Cengiz şiirseli, eleştirimiz için de geliştirici bir mekândır hem şairin kişisel hikâyesi, hem de hikâyesini epistemik bir imkân olarak poetik/ontolojik gelişiminde öz-eleştirel bir hâsılaya dönüştürmesi ve disiplinler arası irtib ...