Marksist düşünce ile Aristoteles felsefesi arasındaki ortaklıkları, koşutlukları, yöntemsel paralellikleri, felsefi hareket noktaları ve ereklerdeki uyuşmaları açığa çıkarmayı amaçlayan bu çalışma, “felsefe nedir?” sorusundan, bu sorunun Aristotelesçi bir tarzda ele alınmasından hareket etmekte ve bir “Aristotelesçi felsefe” biçimine ulaşmaktadır. Bu biçim bakımından kitabın temel iddiası, belli bir “bütünlük” anlayışının “Aristotelesçi felsefe”nin asli bir unsuru olduğu, Aristotelesçi felsefeni ...