Elinizdeki kitap pek çok kadının emeği ve katkısıyla ortaya çıktı. Mahpushaneler mimari, tasarım ve iç işleyiş olarak erkek aklının ürünüdür ve oradaki tüm uygulamalar da devlet ve onun erk’liği üzerinden inşa edilmiştir. Eşitsizliğin yeniden üretildiği, eril hukukun hayat bulduğu bu yerlerin bilgisi ve deneyimleri hakkıyla tartışılmış değil. Oysa bugün çoğunluğu hükümlü, 15 bine yakın kadın mahpus var. Türkiye’de neredeyse her kadının yaşamının bir bölümünde mahpushaneyle kurulmuş bir hikayesi, ...