Aşkın bütün güzelliği ve yıkıcılığıyla var ve yaşanabilir olduğunu cesaretle, özgürce ortaya koyan Furûğ'un şiiri, İranlı genç bir kadının baskıcı ataerkil cendereden benliğini ve iradesini kurtarmak için verdiği "ölümüne" mücadelenin de hikâyesidir. Farsçanın ünlü şairlerinden Ahmed Şamlu onu "rüzgârın akışını ve aşk'ı yani ölümün kardeşi'ni kabul etmiş" şair olarak selamladığı şiirinde, bu genç isyancıdan kalanı aramak isteyenlerin "dağın dergâhına, denizin ve otların eşiğine" gitmeleri gerekt ...