Türkiye’de pek çok şehirde, fakir semtlerde yaşadım. Adil dağılımdan ve insan haklarını koruyan hukuki yasalardan yoksun bir ülkenin varoşlarında yaşamak, söylem bolluğu ve gürültünün içinde yaşamaktır. Yaşamlarının sömügeleştirilmesinin ağır boyutlarda olduğu insanların halleri dillerine vurur. Tek güçleri sosyal sermayeleri olan bu insanlar, birbirlerine yapışır ve birbirlerinden güç bulurlar. Toplum denilen makinenin dişlilerine karşı ayakta durabilmek için yoğun iletişim ağları kurarlar. Bu ...