"O kadar çirkin ve yassıydı ki, mecbur kalıyor, gözünün ötesiyle bakıyordun soytarıya. Zila'daki ışık aşkını falan görmeye başlıyordun. İnsan aşkını, muhabbet aşkını, temas, meşk, hayat, uyku aşkını falan. Gördüklerini görmeden bakıyordun mecbur, o zaman da Seher'i falan
görüyordun; Seher'in rahmindeki İrfan aşkını, kalbindeki Berna aşkını, Berna'daki Veysel aşkını, Veysel'deki Bayram aşkını, Edip'teki Kenan aşkını, Hayri'deki Şengül Abla - Yılgör Abi aşkını, Deccal'daki intikam aşkını, Uğ ...