Asil ve mağrur bir kadın gibiydi kavaklar. Uzun boyunlarını, güçlü, zarif gövdelerini hiç eğmeden daima dimdik dururlardı. Ayrıca kökleri de diğer ağaçların kökleri gibi toprağın en diplerinde değil, daha yüzeye yakın olurdu. Her an göçecek de özgürlüğünü toprağa kaptırmayacak gibi... Dünyaya meydan okuyan, yalnızlığıyla kalabalıklaşan, mutluluğun yegâne şartını beyaz atlı prenslere bağlamayan, bir ağaç fidanından ormana evrilen Suzan’ın, dünyaya kök salış hikâyesini anlatıyor Kavaklar ve Kökler ...