“Karımı sevmiyor muydum? Ondan hoşnut olmamam için bir sebep mi vardı? Bunların hiçbiri değil. Celile, hele bu yaşadığımız zamanlarda aramakla bulunmaz bir kadındı. Kasabanın en zenginlerinden biri olduğumuz hâlde hiçbir eğlencede, süste, sefahette gözü yoktu. Çok temiz ve tutumlu idi. Evini her yerden ziyade severdi.”
Reşat Nuri Güntekin’den yaşadığı kayıpla “kökünden sökülme duygusu”na sürüklenen ve başında esen kavak yelleriyle hem dünü hem de bugünü sorgulamaya girişen bir do ...