İnsanları tanımlayan hazla tuhaf ve zahmetli ilişki üzerine, Deleuze ve Lacan'ın perspektiflerinden yararlanan bir eser.
Haz, olumsuzlukta ve yoksunlukta çamura saplanmış, yeni bir arzu kavramı lehine terk edilmesi gereken çürük bir idea mıdır ya da
arzunun kendisi özünde yoksunluk, yokluk ve de kayıp meselesi midir? Bu, Gilles Deleuze ve Jacques Lacan'ın, savaş sonrası Fransız
düşüncesinin en zorlu iki figürünün çalışmalarını bölen can alıcı sorulardan biridir. Gerçi Deleuze'ün ...