Kurtuluş savaşı yıllarında bir kasaba halkı, dağın güvenli kuzey yamacını yurt edinir. Üstelik dağın tepesinde yarısı boşlukta duran devasa bir kaya onları gizler gibidir.
Savaş bitip de yıllar geçince kasabalıyı kayanın düşme korkusu sarar. Bu korku çoğunu intihara sürükler. Gelen nesillerse artık neden korktuğunu bilmeyen umutsuz ve korku dolu bireylerdir.
Asırlık kan davalarını bitirmiş bir Kaymakam, bu intihar salgınını da tuhaf cezalarla bitireceğine inanır.
Kasabanın ileri ...