“Kütüphanenin kapanış saati yaklaşıyor. Romanı masada bırakıp çıktım. Hava kararmış. Soğuk. Gece ayaza çekecek, belli. Bacalar göğe öğürürcesine duman salıyor; dumanların içindeki siyah zerreler bir an asılı kalıyor yukarıda, sonra sokak lambalarının sarı ışığında nazlana nazlana yere iniyor: kurumdur yağan üstümüze geceden. Yolun karşısına geçip Foto Şahin’in objektife gülerek poz vermiş gelinlerle damatların çerçeveli büyük boy fotoğraflarının bulunduğu ışıklı vitrinine sırtımı dönüp bekledim. ...