Yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki bizlerin bilincinin, ruhsal-zihinsel faaliyet yeteneğinin, 'gökten düşmediği' tezini çalışmasının odağına yerleştiren yazar, bütün psişik faaliyetlerinin temelinin biyolojik olduğunu ispatlamakla kalmıyor, psişik olanın, biyolojik kökenli olmakla birlikte, evrimde, yepyeni bir aşamayı temsil ettiği gerçeğinin altını bıkıp usanmadan çizerek, kaba biyolojici anlayışın tuzağına düşmekten de kaçınıyor.
Hayatın en temel sorunlarını öğrenme heyecanından ...