21 yüzyıl, insanların yaşamlarında daha derin anlamların arayışında oldukları bir çağdır. Giblin (1996), bu yüzyılı “anlama,
değerlere ve aşkınlığa dair toplumsal açlık çağı” olarak nitelendirmektedir. Psikologlar ve araştırmacılar açısından bu
toplumsal eğilimi incelemenin, dindarlığa ilişkin dinamikleri bireysel terapi, aile ve evlilik danışmanlığı çalışmalarında
yararlanılabilecek bir kaynak olarak ele almanın etik bir zorunluluk olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Elinizdeki k ...