Bu kitap, ne sıradan bir giriş kitabı ne de bir aktarımlar kitabıdır. Bir filozofun çağa tanıklığının, kendi zamanından ve bulunduğu yerden felsefe yapmanın, bu coğrafyanın kalbinde yer alan meselelerle felsefece hesaplaşmanın ürünüdür. Felsefeyi filozof biyografilerine ve ehlileştirilmiş felsefe tarihlerine hapsetmeye karşı, hem suya hem de sabuna dokunan özgün bir bakış sunmaktadır. Kitap üçlü bir yapıda, temelde iki sorunun izini sürüyor: “Derrida felsefesi adalet, yasa ve ötekine nasıl bir b ...