“Kayıp ruhlar” tehditkâr olmaktan ziyade acınası, açıkça korkutucu olmaktan ziyade tekinsizdir. Hayatta kalanın hissettiği duygusal yoksulluğu simgeledikleri için “zavallıdırlar.” Nesne kaybının birer sembolü olarak “kaybolmuşlardır.” “Dolaşmak” zorunda bırakılmaları, hayatta kalanın amaçsız hale getirilmiş, yani eski hedeflerinden yoksun bırakılmış libidinal arayışlarının gezintisini ve arayışını yansıtır. Ve son olarak, “ebedi istirahatlerinin” ancak hayatta kalanların matemle başa çıkma, umut ...