Modern ulus-devletlerin klasik aklı tarafından uzun zamandır toplumsal uyuma ve ahenge yönelik bir tehdit olarak değerlendirilen farklı etnik, dinsel, dilsel, kültürel ve ulusal kimliklerin kamusal alanda eşit tanınma ve desteklenme talebi, 21. yüzyıl siyasetinin belirleyici özelliklerinden biri haline gelmiştir. Bu talepler, söz konusu kimliklerin politik bir nitelik kazanmasına yol açmış ve dünyanın pek çok yerinde toplumların bu kimlikler etrafında bölünmesine ve çatışmasına yol açmıştır. Çat ...