“Burası büyülü bir yer. Diğerleri görmüyor ama ben görüyorum.”
Büyülü yer eski bir hapishane. Ancak bir idam mahkûmu burayı farklı gözlerle görür ve kitaplarının içinde kaybolur, kendini ve etrafındaki insanları başka dünyalarda hayal eder. Parmaklıkların ardında kapana kısılmışken hapishanenin altında dörtnala koşan atların bir deprem gibi yeri sarstığını hisseder.
Bu hapishaneye dış dünyadan iki kişi gelir: Günahkâr bir rahip ve Hanımefendi. Hanımefendi kendini idam mah ...