Bugün dudaklarımı, o ısırsın diye boyadım. Çiçeğe su verdim. Hay aksi... Gözlerime su vermeyi unuttum. Heyecandan işte... Bir aynanın karşısına geçip, yüzümdeki çizgilenmelerin uyumuna, gözlerimin büyüklüğüne baktım. Tanrım, gözlerim hiç bu kadar büyük olmamıştı.
Ve dalıp gittim... İkimizin, yalnızca ikimizin olduğu düşlere. Düşlerim hala tamamlamamıştı dönencesini ve anımsamalardan kalma bir buğu vardı üzerinde. Bir sabah, o boynuna bağladığı eflatun fuları ile geldi. Simsiyah, koskocaman ...