Fikret Özkurt, “Bizimdi O Masa”da yoksun, çaresiz ve yönsüz kalmış insanların yalın gerçekliğini ilmek ilmek örüyor…
“Cezam infaz olup, hapisten çıktığımın ertesi yılıydı…
Durakta müşteri bekliyorum. Kapı aralık. Motorun kaputuna yaslanmış hâldeyim. Radyo hafif açık.
Cızırtılı sesler kafamın içini oyuyor. Dalgınım her zamanki gibi. Çat diye arka kapı açıldı. Baktım bir bayan. Saçları omuzlarına dökülüyor ama peruk gibi duruyor. Gözünde iri, siyah güneş gözlükleri, kolunda çanta ve ...