Neydi ’68? Tarihin bir şakası mı, yoksa, tarihe yön veren çelişmelerin bir düğüm noktası mı? Bulutsuz
gökyüzünde çakan bir şimşek mi, yoksa, küller arasındaki kıvılcımın parlaması mı? Yalnızca bir “gençlik
isyanı” mı, yoksa, emperyalizme karşı savaşan köylülerin, kapitalizmin yakasını tutup silkeleyen işçilerin
de ayağa kalkışı mı? Türkiye’nin ‘68’i, “dünyadaki hareketlerin taklidi” miydi, yoksa kendi tarihsel
dinamiklerinin bir ürünü mü? Toprak ve fabrika işgalleri, 15-1 ...