Bazen bir ruh, kendisine biçilen kaderi reddeder: Hakikatin peşine düşer, sessiz kalmaya direnir, adaletsizliğe boyun eğmez.
Halil, zenginlik ve makamın gölgesinde ezilen halkın feryadını duyduğunda, gerçeği haykırmaktan çekinmedi. Peki bir ruh, hakikatin peşine düştüğünde neyle karşılaşır? Emir’in sert hükümleri, suçlulara gerçekten adalet mi dağıtıyor yoksa bu hükümler, gücün bir tezahürü mü? Bayan Hanie’nin şaşalı sarayını bırakıp yoksul bir kulübeye sığınmasının ardı ...