Tarihte öyle zamanlar vardır ki düşünme kendisine bir yol bulamaz, bocalar durur. Düşünmenin ilerleyebileceği bir patika gerekir böyle durumlarda -ve tabii ki bu patikayı bulacak, inşa edecek kişiler, düşünürler, filozoflar. Zamanla patikalar genişler ve bir yol olur, kişinin kendisi ve başkaları için. İşte, Adorno ve Foucault böyle patikalarda ilerleyip yeni yollara varan iki düşünür, iki filozoftur. Hem “eski” felsefi geleneği izleyen, bu bağlamda araştırma yapan, hem de gelenekten kopmaya çal ...